Polikistik over sendromu; tanısı ve tedavisi hakkında bilimsel tartışmaların ve araştırmaların hala devam ettiği bir belirtiler topluluğudur. Bu belirtiler her hastada aynı değildir, hastaların başvuru nedenleri de geniş bir spektruma yayılmıştır.
Son yıllarda sendromun ortaya çıkış mekanizması ile ilgili olarak insülin metabolizmasındaki direnç artışının yumurtalığı uyaran hormonlarda yaptığı eşzamanlı etkiler ile, androjen denilen hormonlarda artış, yumurtlamanın çok seyrek olması veya olmaması durumu ile karakterize bir tablodur. Buna yumurtalıkların ultrasondaki tipik görüntüsü de dahil olabilir. Bu görüntü, yumurtalığın dış cidarına yakın dizilmiş inci kolye görüntüsü de denen özel bir görüntüdür. Her PKOS lu olguda görülmeyebilir. Polikistik görüntü bir çok hastada tedavi edilmesi gereken veya cerrahi olarak düzeltilmesi gereken bir durum gibi algılanır, halbuki bu durum kişiye özel ve değişmeyen (menopoza yakın yıllara kadar) bir yumurtalık yapısı özelliğidir. Kullanılan hiçbir tedavi yöntemi bu görüntüyü değiştirmez ama rahatsızlık oluşturan diğer tüm belirtilerin tedavisini sağlar.
Hastaları hekime getiren sıkıntılar; adet düzensizliği, gebe kalamama, tüylenmede artış ve ultrasonda polikistik yumurtalık yapısının saptanmasıdır. Polikistik over görüntüsü olan her kadın polikistik over sendromlu hasta değildir. Kadınların yaklaşık beşte birinde overler bu şekilde görünür bu durum sağlıklı ve yumurta rezervi bol olan bir genç kadını işaret eder. Kadın düzenli adet görüyor ise ve androjen fazlalığı belirtileri göstermiyor ise (tüylenme ve hormonlar gibi) polikistik over sendromundan veya düzeltilmesi gereken bir patolojiden söz edilemez.
USG GÖRÜNTÜSÜ
Hastalarda yapılması gerekli tetkiklerin başında açlık kan şekeri, hasta yaşı çok genç değil ise glukoz tolerans testi ve hormonal değerlendirmedir. Hormonal değerlendirmelerin içeriği hastada tüylenme yakınması olup olmadığına göre genişletilebilir. Sık sık bu testleri değişiklik olup olmadığını anlamak için yapmak gerekmez.
Bu olgularda insülin metabolizmasındaki özellik nedeni ile ileri yaşlarda tip 2 diabet çıkma olasılığının artmış olduğu bilgisini vermek ve ideal kiloya inmeleri ve hayat boyu diabetten korunma amacıyla ideal kiloyu korumaları gerektiğini anlatmak gerekir.
Tedavide ana yönlendirici istek hastanın gebelik isteğinin olup olmadığıdır.
İlk basamak yukarıda anlatıldığı gibi kilo verilmesidir.
Öncelikle hareketsiz plan yaşam tarzınızı değiştirilmesi önerilir. Polikistik over sendromunda kilo kaybı mevcut şikayetlerin çoğunda tek başına gerileme sağlar. Kilonuzun %10’unu vermeniz halinde adet düzeninde belirgin iyileşme görebilirsiniz. Kiloda hedef vücut kitle indeksinizi 27’nin altına indirmektir. Vücut kitle indeksi kilonuzun boyunuzun (m) karesine bölünmesi ile hesaplayabilirsiniz. Bunun için düzenli egzersiz yapmanız ve yüksek lif içeriği olan yağdan fakir diyetle beslenme önerilmektedir.
Doğum kontrol hapları
Adetlerin düzenlenmesi için gebelik isteği yoksa doğum kontrol hapları kullanılabilir. Doğum kontrol hapları hormonlarda iyileşme sağlar buna bağlı kıllanma, kilo ve ciltte yağlanma şikayetleri geriler. Uzun vadede bu tedavi artmış olan rahim içi zarı kanser riskini azaltır. Bu etkiler özellikle 12 – 36 ay süren kullanımlarda belirgindir.
İnsulin duyarlılaştırıcı ajanlar
Şeker hastalığında (diabet tip 2) kullanılan bazı ilaçlar PKOS’da kullanılmaktadır. Bu ilaçlar insulin duyarlılığını arttırarak etki ederler. Etkinlikleri kişisel farklılıklar göstermektedir. 3 – 6 ay metformin kullanımında kilo vermeyle birlikte bir kısım hastada adet düzeni sağlanabilir. Ayrıca PKOS lu gebelerde artmış olan düşük (abortus) oranları ve gebelikte şeker hastalığı oranlarını azaltırlar. Kısırlık tedavisi gören hastalarda gebelik oranları ve gebelik süreci üzerine olumlu etkileri gösterilmiştir. Fakat, diabet uzmanı tarafından önerilmedikçe gebelik boyunca antidiabetik ilaçların kullanımı gebelik saptandığında sonlandırılmaktadır.
Kısırlık tedavisi
Yumurtlama bozuklukları nedeniyle gebe kalamayan hastalarda yumurta gelişimini sağlamak için klomifen sitrat, metformin, bazen ikisi birlikte ve gonadotropinler kullanılabilir. Metformin denen antidiabetiklerin kullanımının gonadotropinlerle birlikte kullanılmasının hiperstimülasyon sendromu riskini azalttığını gösteren çalışmalar vardır. Ovaryan drilling denen yumurtalıkların kabuk kısmının lazer veya elektrik enerjisi kullanılarak tahrip edilmesi işleminin kullanımı çok sınırlı olarak bazı vakalarda kullanılabilmektedir. Özellikle gonadotropin denilen yumurtalık uyarıcı ilaçların (enjeksiyonlar) kullanımı çoğul gebelik riskini (medyada okuduğunuz beşizler, dördüzler bu yolla ortaya çıkarlar) ve hiperstimülasyon denen hayatı tehdit eden bir sendromun görülme riskini artırabilir. Dikkatli, yakın takipli ve deneyimli kişiler tarafından kullanılması gereken tedavi yöntemidir.
Kıllanma tedavisi (Hirsutismus)
Kıllanmanın tedavisinde birçok yöntem vardır. Bu amaçla doğum kontrol hapları, antiandrojenler, spironolakton, flutamid, finasterid, gibi ilaçlar kullanılabilmektedir. Tüylenmenin PKOS a bağlı tüylenme mi, yoksa toplumumuzda sıkça görülebilen idiopatik yani sebebi tam bilinmeyen genellikle tüylenmeye yatkın bir ailesel özellikten mi olduğunu ayırd etmek gerekir. Bu yöntemlerle tüylenmenin baskılanması sağlandıktan sonra epilasyon yöntemlerinin de ilave edilmesi halinde çok iyi sonuçlar elde edilir. PKOS hastalarında epilasyon yöntemlerinin hormonal denge sağlanmadan kullanılması halinde, bir süre sonra tekrar yeni kıl foliküllerinin gelişmesi nedeniyle etkiler geçici olmaktadır.