Genel olarak tüp bebek tedavisi ikiye ayrılır. Birincisi; klasik tüp bebek denilen spermlerin yumurtayı laboratuar ortamında, yani tüp içinde kendiliğinden döllemesine verilen addır.
Bu işlemde her bir yumurtanın yanına elde edilen sperm sayısının yeterli olması durumunda 50.000 civarında hareketli sperm konulur ve yumurtanın ertesi gün döllenip döllenmediğine bakılır. Bu işlemde en büyük korku sürpriz bir şekilde ertesi sabah hiçbir yumurtanın döllenmemesi durumu ile karşılaşmaktır.
Pratikte ve yaygın olarak fertilizasyon oluşmaması riskini almamak için laboratuar ve klinikler yeterli ve iyi kalitede spermler var ise yumurtaların yarısına klasik IVF, diğer yarısına mikroenjeksiyon yapabilir.
Çok az sayıda sperm veya az sayıda yumurta var ise, kadın yaşı ileri ise mikroenjeksiyon yapılması genel yaklaşımdır. Mikroenjeksiyon bazen yanlış anlaşılmakta; aşılama yöntemi, yani intrauterin inseminasyon işlemi olarak anlaşılmaktadır. Aşılama tüpleri açık olan kadınlarda, erkekte yeterli sperm var ise ve evlilik süresi çok uzun değil ise tüp bebek tedavisi öncesi uyguladığımız bir yardımcı üreme tekniğidir.
Çeşitten söz edildiğinde tüp bebek tedavi türleri dışında kadının yumurtalılarının uyarılması yöntemlerindeki farklı protokoller de anlaşılmaktadır. Bunlardan aşağıda kısaca bahsedilmektedir.
Doğal siklüste tüp bebek
Minimal stimülasyon ile tüp bebek
Uzun ve ultra uzun protokol (GnRh agonisti kullanılır)
Kısa ve ultra kısa protokol (GnRh agonisti kullanılır)
Mikrodoz protokolü (GnRH agonisti kullanılır)
Antagonist protokolü (GnRH antagonisti kullanılır)
Protokollere karar verirken hastanın yumurta rezervi, varsa daha önceki tedavilere yumurtalıkların nasıl cevap verdiği gibi durumlar göz önünde bulundurulur. Daha kısa sürede ve daha az ilaç kullanarak hasta dostu tedaviler denen az enjeksiyon, az yan etki kısa sürede en yüksek gebelik oranlarını elde etme hedefi ile yumurta toplama işlemine kadar hazırlık dönemi tamamlanır. Genelde antagonist protokolde adetin üçüncü günü başalayan enjeksiyonlar sekiz veya dokuz günde bitmekte ve yumurta toplama işlemi yapılmaktadır.
Son yıllarda embryoların blastokist evresine kadar laboratuarda gelişmesi ve bu yolla genetik alt yapısı en iyi olan embryoyu seçme işlemi daha başarılı şekilde yapılmaktedır.
Embryoskop denilen inkübatöre (embryoların bulunduğu özel dolaplar) monte edilmiş özel bir sistem ile embryoların 24 saat kesintisiz olarak gelişimlerinin videoya kaydedilmesi işlemi de daha ayrıntılı bilgiler ve görüntüler ile embryo seçim başarısını artırmak için umut vermektedir.